
Türkiye’de elektrikli otomobil dönüşümü 2011 yılında başladı ve tam elektrikli 24 otomobilin trafiğe kaydedilmesiyle harekete geçti. E-mobilite kavramının hızla yayılmasıyla birlikte, elektrikli otomobil sayısı katlanarak arttı ve 2024 itibarıyla 100 bin sınırını geçti. Aynı zamanda, şarj istasyonları ve soket sayılarında da önemli bir artış bekleniyor, bu da Türkiye’nin elektrikli ulaşımda önemli bir merkez haline geleceğini gösteriyor.
Küresel boyutta büyük bir elektrikli araç devrimi yaşanıyor. 20. yüzyılda hakim olan içten yanmalı motor teknolojisine dayalı taşıtlar, 21. yüzyılda yerlerini hızla elektrik motorlu araçlara bırakıyor. Geçmişte kullanılabilirliği sorgulanan elektrikli otomobiller ve diğer elektrikli taşıtlar, artık her geçen gün daha yaygın hale geliyor. Bu dönüşüm, yalnızca çevresel sürdürülebilirliği desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda enerji verimliliği ve maliyet avantajlarıyla da dikkat çekiyor. Hem yerel hem de küresel düzeyde elektrikli araçlara olan ilgi artarak devam ediyor.
Sera gazı emisyonlarını azaltma ve iklim krizi ile mücadele etme bilinci, elektrikli taşıtlara olan talebi artıran en önemli etkenlerden biri. Elektrikli otomobiller, gün geçtikçe daha fazla ülkede kitlesel tüketim ürünü haline geliyor. Şu anda küresel otomobil filosundaki elektrikli otomobil sayısı 40 milyonu aşmış durumda ve bu sayı hızla artmaya devam ediyor. Daha 2022 yılında yollarda yalnızca 26 milyon elektrikli otomobil varken, bu hızlı artışın devam etmesi bekleniyor.
Bu geçiş, çevresel sürdürülebilirliği desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda enerji verimliliği ve maliyet avantajları sunuyor. Elektrikli araçlar, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli faydalar sağlıyor. Bu nedenle, elektrikli araçlara olan ilgi küresel ölçekte giderek artıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın ‘Küresel Elektrikli Araçlar Görünümü 2024 Raporu’na göre, elektrikli araç satışları 2023 yılında, 2022 yılına kıyasla %35 artışla yaklaşık 14 milyona ulaştı. Rapora göre, bu artış trendinin devam etmesiyle 2024 yıl sonunda satışların 17 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Bu da, küresel pazarda satışı gerçekleştirilen her 5 araçtan 1’inin elektrikli olması anlamına geliyor. Satışların %95’lik kısmı ise Çin, Avrupa ve ABD’de gerçekleşti.
Kâr marjlarının daralması, batarya üretiminde kullanılan maden ve metallerin fiyatlarındaki dalgalanmalar, yüksek enflasyon ve bazı ülkelerde elektrikli araç alım teşviklerinin kademeli olarak kaldırılmasına rağmen, küresel satışlardaki artış trendi gücünü koruyor. 2024 yılının ilk çeyreğinde elektrikli otomobil satışları, 2023 yılının aynı dönemine göre %25 arttı. Benzer şekilde, 2023 yılında 2022 yılına göre de yıllık bazda önemli bir artış kaydedildi.
Küresel olarak en büyük üç pazara bakıldığında, 2024 yılında elektrikli araçların pazar payı Çin’de %45, Avrupa’da %25 ve ABD’de %11’e ulaştı. Türkiye’de ise tam elektrikli otomobillerin trafiğe kaydı 2011 yılında 24 araç ile başlamıştı. 2011 ve 2022 yılları arasında elektrikli otomobil sayısı her yıl ortalama iki kat arttı. Ağustos 2024’te 138.429 olan elektrikli araç sayısı, Eylül ayında 146.965’e ulaştı. Yerli elektrikli otomobil Togg’un satışa sunulmasıyla birlikte, elektrikli mobilite altyapısının gelişmesi ve şarj istasyonlarının yaygınlaşması, satış artışını destekledi.
Elektrikli araç şarj noktası sayısı artıyor
Elektrikli araç şarj noktası sayısı, Eylül ayında bir önceki aya göre %3,96 artarak 23 bin 377’ye yükseldi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) Eylül ayına ilişkin yayımladığı “Şarj Hizmeti Piyasası Aylık İstatistikleri” raporuna göre, şarj istasyonlarının toplam kurulu gücü, Eylül ayında bir önceki aya göre %8,70 artışla 1.511 megavat oldu. Bu dönemde toplam şarj soketi sayısı %3,96 artarak 23 bin 377’ye ulaştı. AC şarj noktası sayısı 14 bin 226’dan 14 bin 543’e, DC şarj noktası sayısı ise 8 bin 259’dan 8 bin 834’e yükseldi.
Elektrikli araç altyapısındaki bu büyüme, elektrikli araçların yaygınlaşmasına önemli bir katkı sağlıyor. Şarj istasyonlarının artışı, kullanıcıların elektrikli araç kullanma deneyimini daha konforlu ve erişilebilir hale getiriyor.
Gelecek demek E•Mobilite demek!
Türkiye’de elektrikli araç ve şarj istasyonu sayısının önümüzdeki yıllarda hızla artması bekleniyor. 2035 yılına gelindiğinde, elektrikli araç sayısının 4,2 milyon adete ulaşacağı öngörülüyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) göre, bu sayı düşük senaryoda 1,779,488, orta senaryoda 3,307,577, yüksek senaryoda ise 4,214,273 adet olacak.
Şarj altyapısının geliştirilmesiyle birlikte şarj istasyonu ve soket sayılarında da önemli bir artış bekleniyor. 2030 yılı öngörülerine göre, şarj soket sayısı düşük senaryoda 83,543, orta senaryoda 142,824 ve yüksek senaryoda 181,274 olacak. 2035 yılında ise, düşük senaryoya göre 146,916, orta senaryoya göre 273,076, yüksek senaryoya göre ise 347,934 adet şarj soketi olması bekleniyor.
Bu artışlar, Türkiye’nin elektrikli araç ekosisteminin büyümesi ve gelişmesi açısından önemli bir rol oynayacak. Elektrikli araçların yaygınlaşması, çevresel sürdürülebilirliği desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda enerji verimliliği ve maliyet tasarrufu sağlayacak.